Çankırı Şehri Hakkında Bilgi
Ülkemizin İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan ve 2016 yılında yayımlanan TÜİK verilerine göre bünyesinde 12 ilçe, 15 belediye, 90 mahalle, 376 köy barındıran Çankırı 7,542 kilometrekare yüzölçümüne sahiptir. Kimi batılı gezginler tarafından kaynaklarda Çangırı, Çengiri olarak anılan Çankırı, bölgenin eski kentlerinden birisi olan Gangra kentinin bulunduğu yere kurulmuştur. Roma İmparatorluğu döneminde bir sürgün yeri olarak kullanılan Çankırı, 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra bölge Danişmendliler’in hâkimiyeti altına girmiştir. Danişmendliler’in egemenliğinden sonra bölgeye hâkim olan Selçukluların ardından 1. Murad Dönemi’nde bölge Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Orta Anadolu'nun kuzeyinde, Kızılırmak ve Batı Karadeniz havzaları arasında yer alan Çankırı'nın, komşu ileri Bolu, Karabük, Kastamonu, Çorum, Ankara ve Kırıkkale'dir. Genellikle İç Anadolu İklim Tipinin görüldüğü şehirin; Ilgaz ve Yapraklı içelerinde kışlar serin, yazlar ılık geçerken, Çerkes ilçesinde kışlar soğuk ve yazlar serin geçmektedir. Şehrin en fazla yağış alan ilçesi olan Yapraklı'da hemen hemen her mevsim yağış gözlemlenmektir. Şehrin orman varlığı başta Ilgaz ilçesi olmak üzere Elaman, Eğriova, Ovacık, Düvenlik, Ilısılık, Yapraklı, Sarıkaya, Karakaya ve Erikli Dağları çevresinde bulunmaktadır.
Neolitik Devir’den bu yana kesintisiz olarak yerleşim yeri olan Çankırı’da; Romalılar, Bizanslılar, Danişmendliler, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde kullanılan ve sağlamlığı ile ün yapmış olan Çankırı Kalesi, 1397 senesinde Candaroğlu Kasım Bey tarafından yaptırılmış olan İmâret Camii, Devrez Çayı'nın güneyinde kayalık ve yüksekçe bir tepenin doğuya bakan yamaçlarında bulunan ve çok sayıda insan eliyle oyulmuş mağaraların bulunduğu Cendere Höyük'ü, Roma ve Bizans dönemlerine ait olan ve peri bacası oluşumlarına benzeyen Sakaeli Kaya Mezarları, şehir merkezinden 20 kilometre uzaklıkta bulunan ve Hititler Dönemi'nden beri işletildiği tahmin edilen tuz yataklarının bulunduğu Tuz Mağarası tarihi açıdan görülmeye değer yapı ve mekanlar arasında yer almaktadır.
Dünya’nın en yaşlı meşe ağaçlarından olan ve 500 yaşında olduğu tahmin edilen, 2006 yılında tescil edilerek koruma altına alınmış Koca Meşe, Ilgaz Dağı'nın eteklerinde kurulmuş olan ve adına türküler söylenen, şiirler yazılan Yeşil Ilgaz, 227.000 metrekarelik bir alana sahip olan ve topografik yapısından dolayı ilgi duyulan bir yer olan Alpsarı Göleti, 1976 yılında milli park olarak ilan edilen ve 1088 hektarlık bir alana sahip olan Çankırı Ilgaz Milli Parkı gezilmeye ve görülmeye değer mesire alanlarından yalnızca birkaçıdır.