
Kendine has kültürü, görkemli yapıları, tarihi değerleri, müzeleri ve renkli meydanları ile etkileyici bir şehir olan Roma’da gezip görülecek pek çok nokta bulunuyor. Eğer yıl içinde Roma’ya gitmeyi planlıyorsanız, sizin için seçtiğimiz bu duraklara uğramadan sakın dönmeyin.
Kolezyum
Flavianus Amfitiyatro olarak da bilinen Kolezyum Gladyatör dövüşleri için yapılmış bir arenadır. Usta bir komutan olan Vespasianus tarafından M.S. 80 yılında tamamlanmış bu mükemmel yapı, 55 bin kişilik bir alana sahiptir.
Zamanında imparatorların gladyatör dövüşleri, halk gösterileri, hayvan avcılığı, savaşların yeniden canlandırılması gibi gösterilere sahne olan alan, daha sonra barınma yeri, dini kışlalar, taş ocağı, Hıristiyan türbesi olarak kullanılmıştır.
San Giovanni Bazilikası
Hristiyan dünyasında önemli bir yere sahip Roma’da birçok Katolik kilisesi bulunuyor. Literano‘da 4.yy da kurulan ve şimdilerde Papanın evi olan San Giovanni Bazilikası, Yeryüzündeki en eski kiliselerden biri. Vatikan’da bulunan bu kilisenin önünde uzun kuyruklara rastlamanız olası. Ancak bu sizi yıldırmasın, içeride göreceğiniz büyülü atmosfer karşısında ayakta beklediğiniz dakikaları unutacaksınız. Bazilikaya gitmişken yanında bulunan mücevher müzesini gezmeyi de unutmayın.
Vatikan
Katolik mezhebinin merkezi olan Vatikan, 930 kişiden oluşan nüfusuyla dünyanın en küçük ülkesidir. Metrelerce yüksekliğe sahip duvarlarla çevrili olan bölge, bünyesinde bulunan mimari eserlerle kendine hayran bırakmaktadır. San Pietro Bazilikası, Sistine Şapeli, San Pietro meydanı, Vatikan Müzesi bölgede görülmeye değer yapılardır. MS 4. yüzyılda İmparator Constantine tarafından inşa edilmiş San Pietro Bazilikası, Hristiyan dünyasının en büyük kilisesi olarak gezilecek yerler arasında ilk sırayı almaktadır.
Flickr: Giuseppe Milo
Palatino tepesi
Şehrin en eski ve merkezi yapılarından biri olan Palatino tepesi, 7 tepe üzerine kurulu olan Roma’nın tepelerinden biridir. Roma forumunun 40 metre üzerinde bulunan yapı aynı zamanda Circus Maximus’a da tepeden bakar. Son derece büyük olan bu arkeolojik yapının etrafı yıkıntılarla doludur. Kolezyuma yakın olan tepe, geçmişte eski imparatorların evlerine ve birçok tapınağa ev sahipliği yapmıştır.
Via Veneto
Birbirinden lüks ve popüler restoranların yanı sıra şık otellere ev sahipliği yapan Via Venato, şehirde görülmeye değer duraklardan. Fellini’nin ünlü filmi Dolce Vita’nın çekildiği sokakları yakından görmek istiyorsanız, doğru adrestesiniz.
Trevi çeşmesi
Roma’nın en çok turist akınına uğrayan yerlerinden biri de Trevi Çeşmesi. İtalya’nın ve dünyanın en ünlü çeşmesi olan Trevi’nin etrafı her daim hareketli. Günün her saati yoğun olan bölgede, eline fotoğraf makinesini alıp kalabalığa karışmış insanları görebilirsiniz. Çeşmenin ortasında Neptün’ün heykeli bulunurken, solunda Ceres’in sağında ise Salus’un heykeli yer alıyor. Çeşmenin yakınında sevimli kafeler, mağazalar ve hediyelik eşya dükkanları bulabilirsiniz. Bir efsaneye göre, heykele arkanızı dönüp çeşmeye bozuk para attığınızda, dileğiniz gerçek oluyor. Bir adet bozuk para atmak bir gün Roma’ya dönüleceğine, iki tane bozuk para atmak Romalı güzel bir kıza aşık olunacağına, üç tane bozuk para atmak ise Roma’da birisi ile evleneceğinize işaret ediyor.
Flickr: Andrés Nieto Porras
Capitoline Museum
Piazza del Campidoglio’da bulunan Capitoline, sanat ve arkeoloji alanında şehrin en iyi müzelerinden biri. Özellikle Michelangelo’nun eserlerinden oluşan koleksiyonuyla dikkat çeken müzede Tintoretto, Veronese, Titian ve Caravaggio gibi değerli sanatçıların tabloları ile Barok sanatının üstadı Bernini’nin eserleri sergilenmekte.
Piazza del Popolo Meydanı
Roma’nın en büyük meydanı olan Piazza del Popolo, şehrin tüm meydanları gibi oldukça güzel ve renklidir. Şehrin popüler duraklarından biri olan bu meydan yeni yıl kutlamaları ve konserlere ev sahipliği yapar. Bu geniş ve güzel meydanı gezerek güzel bir şehir turu yapabilir, meydanın yakınındaki restoranlarda bir şeyler yiyip içerek ortamın keyfine varabilirsiniz.
Castel Sant Angelo
Tiber nehri’nde bulunan köprüler arasında en güzeli şüphesiz Castel Sant Angelo’ya çıkan köprü. Köprünün korkuluklarında İsa’nın çarmıha gerilişini simgeleyen on melek heykeli bulunuyor. Oldukça görkemli bir görünüme sahip köprüde yürürken şehrin manzarasını seyredip fotoğraflayabilirsiniz.
San Pietro Meydanı
Bernini tarafından tasarlanmış 284 sütunla çevrili alan, Roma’nın en popüler meydanıdır. Vatikan’da yer alan meydan, Papa’nın halkı selamlayıp Pazar ayinlerini yaptığı yer olarak bilinir. Buraya A metro hattında Ottaviano durağında inerek ulaşabilirsiniz. Ayrıca Vatikan Müzesi’ni de mutlaka gezmenizi tavsiye ederiz.
Flickr: Vašek Vinklát
Arch of Constantine
4.yüzyılda dikilmiş tak, ilk Hristiyan imparator Konstantin’in zaferini anmak adına yapılmıştır. Kolezyum’a oldukça yakın olan tak, şehrinin karakteristik yapılarından biridir. 25 metre yüksekliğindeki yapı tasarım bakımdan Septimius Severus Takını andırmaktadır. Tepesinde barbar mahkumların tasvirleri bulunmaktadır. Romalılar döneminde zafer kutlamaları için inşa edilmiş tak, bugüne kadar iyi korunmuş yapılardandır.
Caracalla Hamamı
MS 212 – 216 yıllarında İmparator Caracalla zamanında yapılmış hamam, şehirde yapılan ilk halka açık banyodur. Günümüzdeki Spa’larla benzerlik taşıyan Caracalla Hamamı, geçmişte soyluların banyo yapıp rahatladıkları yerdir. Şehirde görülmeye değer turistik noktalardan biridir.
Traianus Sütunu
Roma İmparatoru Trajan’ın Dakyalı Savaşlarından elde ettiği zaferi anma amacıyla yapılmış bir zafer sütunudur. Toplam 53.3 ton ağırlığında mermer kullanılarak yapılmış sütun 30 metre uzunluğunda olup 20 bölümden oluşmaktadır. 1587 yılında Papa Sixtus V’nın isteği üzerine sütuna eklenen St. Peter’ın bronz heykeli görülmeye değerdir.
Ana Görsel: Moyan Brenn