New York birçok insanın gitmeyi hayal ettiği, gidenlerin dönmek istemediği, günün her saati capcanlı, heyecanlı, kalabalık ve rengarenk yaşayan bir şehir olma özelliğinde. Bu şehre gidip sıkılmanız pek mümkün değil. Her zaman yapacak bir şeyler bulabilirsiniz New York’ta. Kalabalığın ve kaosun içinde garip bir düzenin hakim olduğu şehri gezmeden önce güzel bir program yapmalısınız. Turist olarak mı, yoksa bir New Yorker olarak mı gezeceğinize karar vermelisiniz. Ancak her iki türlü de bu güzel şehre gelmişken yapmadan dönmemeniz gereken şeyler var. Sizin için hazırladığımız bu rehber sayesinde hem çok güzel hem de verimli bir tatil geçireceksiniz.
Flickr:Maria Eklind
1.Red Rooster Harlem’de bir gün geçirin
Ünlü şef Marcus Samuelsson’un 2010 yılında açtığı ve o günden beri hınca hınç dolu olan Red Rooster Harlem; restoran, bar ve aynı zamanda caz kulübü olma özelliği taşıyor. Baharatlı tavuk ve İsveç Köftesi bu mekanın en çok beğenilen yemeklerinden. Red Rooster Harlem’in dekorasyonu da oldukça dikkat çekici. Dışarıdaki masalarda güneşli havalarda yer bulmakta güçlük çekebilirsiniz. Mekanın alt katında canlı müziğin olduğu bir caz kulübü bulunuyor. Ayrıca Red Rooster Harlem’in kokteylleri de oldukça meşhur.
2.SoHo’da sanatçıların içine karışın
South of Houston Street’in kısaltması olan SoHo, aynı zamanda Londra’daki SoHo’ya da referans olmakta. Greene, Spring ve Broadway SoHo’da mutlaka gezmeniz gereken sokaklardan. Dış cephesi demir dökme binalardan oluşan SoHo sokakları zarefetiyle sizi kendine hayran bırakacak. Eskiden bir sanayi bölgesi olsa da şuanda burası bir alışveriş cenneti. Sanatçıların New York’ta yoğun olarak bu bölgede yaşamasından dolayı evlerin kiraları oldukça yüksek. Ancak şu anda SoHo’nun haricinde Tribeca bölgesinde de ünlü isimlerin evleri bulunmakta.
Flickr: Mathieu Nivelles
3.Brooklyn Bridge Parkı’nda kafa dinleyin
85 dönüm arazinin üzerine yayılmış olan ve iç açıcı tasarımıyla kendinizi cennetteymiş gibi hissettiren bu park şehrin gürültüsünden ve kaosundan kaçıp huzuru hissedebileceğiniz en harika yerlerden biri. Parkta bolca bulunan banklarda oturup Manhattan’ın nehir boyundaki nefes kesen manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Parkta açık alanda bir şarap evi mevcut, ayrıca ıstakoz köftelerinden lezzetli sandviçlere kadar neredeyse her şeyi bulabileceğiniz yerel yiyecek satıcıları da bulunuyor.
4.Eisenberg’s Sandwich Shop’a uğrayın
Özellikle yerel halkın en uğrak noktalarından biri olan ve klasik bir New York şarküterisi olarak geçen Eisenberg’s Sandwich Shop’un her daim kalabalık olduğunu unutmayın. Sabahları yumurta ve peynirli sandviç, öğlenleri ise çavdar ekmeğine doldurulmuş pastırma ve mısırlı etli sandviç en çok tercih edilen yiyeceklerden. Tatlı olarak da çikolatalı şurup ve içinde tatlandırıcı bulunan çikolatalı yumurta kreması çok beğeniliyor.
5.Mighty Quinn’s Barbeque’de lezzet şöleni yaşayın
Gerçek odun kullanarak geleneksel tütsüleme tekniğiyle hazırladıkları sulu etlerdeki lezzete bayılacaksınız. Mekanın özel yapım biraları da oldukça ilgi çekiyor. Yerel halk tarafından oldukça sevilen bir mekan olduğu için iş çıkış saatlerinde epey kalabalık oluyor. Karnınızı burada iyice doyurduktan sonra güzel bir yürüyüş yapmalısınız.
Flickr: Joevare
6.High Line Parkı’nde yürüyüş yapın
30’uncu Cadde’den Mezbaha Bölgesi’ne doğru yukarı çıkan halka açık park, New York’lular tarafından oldukça ilgi görüyor. Restore edilen tren yolu boyunca yürüyerek New York’luların mimarisine ve sokak yaşamına tanık olabilirsiniz. İlginç tasarım ürünlerinin ve mevsimle beraber değişiklik gösteren bitkilerin yer aldığı park ziyaretçiler tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Özellikle hafta sonları kalabalıktan kaçınmak için sabah erken saatlerde ya da akşam geç saatlerde tercih ediliyor.
7.Juliana’s Pizza’da yemek yiyin
80 yaşındaki Patsy Grimaldi tarafından açılmış olan Juliana’s Pizza, New York’un efsaneleşmiş pizzacılarından biri. Her biri mozarellalı ve San Marzano domatesli geleneksel olanlar veya shiitake mantarı ve keçi peynirli yenilikçi pizzalardan oluşan dilimler arasından seçebilme şansı sunuyor.
8.Greenwich’de bohem yaşantıya tanık olun
New Yorkluların kısaca Village dedikleri Greenwich, 1800’lerde bir köydü. Şuanda rengarenk binaların bulunduğu birbirine çapraz sokaklardan oluşan, şık butiklerin de yer aldığı New York’un bohem hayatların geçtiği yer kesinlikle bu bölge. Sex And The City dizisinin ünlü karakteri Carrie Bradshaw’un tek yatak odalı stüdyo evi de bu bölgede bulunuyor. Ancak yoğun ilgiden dolayı evin merdivenlerine bir zincir takılmış ve ziyaretçilerden sessiz olmaları, fotoğraf çektirmek için evin merdivenlerini çıkmamaları rica ediliyor.
Flickr:Thomas R. Stegelmann
9.Roosevelt Adası’nı keşfedin
Şehirdeki en iyi sightseeing seçeneklerinden birini yaşamak isterseniz tramvayla Roosevelt Adası’na gidebilirsiniz. Metro ile ulaşımla aynı fiyata gelen bu tercih sayesinde, East River’ın üzerinden geçerek, Manhattan’ın benzersiz şehir manzarasını keşfedebileceksiniz. Muhteşem bir Manhattan manzarasının yanı sıra Franklin D. Roosevelt Dört Özgürlük Parkı’na doğru yürüyebilirsiniz. Üstelik Manhattan bulunduğunuz yere yakın olduğundan kendinizi Birleşmiş Milletler binasına dokunabilecek gibi hissedeceksiniz.
10.Büyük Merkez Terminali’ni görün
Dünyanın en iyi tren istasyonlarından biri olan Büyük Merkez Terminali, sürekli olarak hızlı hayat temposuna sahip insanlarla dolu. Bir tren istasyonundan çok daha fazlası olan Büyük Merkez Terminali, ampullerin muhteşem tavanı aydınlattığı ana salonuyla etkileyici bir kent simgesi olma özelliği taşıyor. Dünyanın en büyük Apple mağazasını da içinde barındıran bu terminalde taze ürünlerin de olduğu birçok yeme, içme ve alışveriş imkanının da sunulduğu dükkanlara sahip.
